Bazı insanlar kendilerini sınırları belli bir alanda daha huzurlu hissederler, bazıları ise sınırları kaldırır, sınırsız bir alanda bulunmak onlara zevk verir, huzurlu hissederler. ‘Sınırsız insanların’ dünyasına hoş geldiniz!

Sokak satıcıları birçok insandan farklı olarak her gün aynı yerlere gidip, aynı yerde çalışıp, aynı insanlara günaydın demek zorunda değiller. Onlar için her yer, her yeni gün bir ekmek kapısı, her yeni insan günaydın demek için bir nedendir.
Onlar sokakların sesidir, sokakları koklar, tadını bilirler. Onlar sokak kültürünün bekçileridir. Her ne kadar sokaklar değişse de, bu kültür bir şekilde devam eder. Ne kadar çevremize yabancılaşsak ta her gün bir sokak köşesinde bir tezgâh bizi karşılar, hemen o anda bize geçmişin o kültürel dokusunu hatırlatır, anımsatır, anlatır ve sokakların o tarihsel ninnisini kulaklarımıza mırıldanır.
Nasıl mı?
Sokakların o mis gibi balık ekmek kokan baharatlı havası… sabah akşam batmayan bir güneş gibi, altın misali gözlerimize ışıldayan koçan koçan mısırlar, o güzelim köz kokusu… çıtır çıtır gevrek simidi… işte bunlar bize her gün her saat bu kültürü anımsatır. Sokağın kokusu değişmez, değişmeyecektir.
Fotoğraflar & metin: Tolga Aksüt










